İlknur Dayoğlu’nun 2019 yılında yaptığı bu eser, İstanbul’un tarihi dokusu içinde yer alan, ilim ve estetikle örülmüş nadide bir mekânı konu alır: Fatih Millet Kütüphanesi. Minyatür tarzında betimlenen bu eser, yalnızca bir mimarî yapının tasviri değil; aynı zamanda geçmişten günümüze ulaşan bir kültür mirasının görsel ifadesidir.
Sanatçı, bu kütüphaneyi seçerken sadece mimarî estetiğinden değil, Osmanlı’nın ilme, bilgiye ve kitaba duyduğu saygıdan etkilenmiştir. Fatih’te sıklıkla önünden geçtiği bu yapı, İlknur’un zihninde daima merak uyandırmış; sade ama asil duruşuyla dikkatini çekmiştir. Kütüphanenin köklü geçmişi ve taşıdığı kültürel anlam, onu Tarihî Yarımada üzerine yaptığı çalışmalar arasında özel bir yere yerleştirmiştir.
1916 yılında Ali Emîrî Efendi tarafından kurulan Millet Kütüphanesi, bir medrese binasında, yani Feyzullah Efendi Medresesi’nde hayat bulmuştur. Ali Emîrî’nin bağışladığı 16.000’den fazla nadir yazma eser, bu kütüphaneyi sadece bir kitap deposu değil, bir ilim ve hikmet merkezi hâline getirmiştir. Sanatçı, bu derinliği ve tarihi yükü çizgilerine taşırken, yapının her köşesini titizlikle betimlemiştir.
Eserin sol bölümünde uzanan lale ve sümbüllerle süslü yeşil alan, Osmanlı’nın doğaya ve bahçe estetiğine olan ilgisini yansıtırken, ortada yer alan şadırvanlı avlu ve etrafındaki kubbeli yapılar medrese düzenini yansıtır. Sağ alt köşede yer alan açık kitaplar, yazı masası ve kitap istifi ise bu mekânın sadece taş ve harçtan değil, bilgi ve kelamdan inşa edildiğini simgeler.
Gökyüzünde uçuşan güvercinler ve minyatür desenli bulutlar, bu mekânın manevî boyutunu güçlendirirken; kütüphanenin iç avlusundaki mezar taşları ve servi ağaçları geçmişle bugün arasındaki köprüyü kurar. Minyatürün her bir öğesi, kitabın huzurla birleştiği bir atmosfer yaratır.
İlknur Dayoğlu bu çalışmasında, sadece bir yapıyı değil, o yapının taşıdığı ruhu, ilme olan sadakati ve estetikle bezenmiş Osmanlı aklını görünür kılmıştır. Bu yönüyle eser, geçmişi bugüne taşıyan bir sanat köprüsü, zarif bir ilim yolculuğu ve bir teşekkürdür: Kitaplara, bilgiye, mimariye ve kadim İstanbul’a.