Bu eser, 2018 yılında İlknur Dayoğlu tarafından İstanbul’un tarihi yarımadası üzerine yaptığı çalışmalarda işlenen ilk hamam temalı minyatür olarak tasarlanmıştır. İlknur Dayoğlu, Hürrem Sultan Hamamı’nın röleve çizimlerini dikkatle incelemiş ve yapının özgün mimari karakterini sadakatle yansıtarak, bunu kendi yorumuyla minyatür sanatına aktarmıştır. Hamam içindeki sahneler ve figürler ise tamamen sanatçının hayal gücüyle, özgün bir anlatımla oluşturulmuştur.
Hürrem Sultan Hamamı, Osmanlı mimarisinin en zarif ve yenilikçi eserlerinden biridir. 1556-1557 yıllarında, Kanuni Sultan Süleyman’ın eşi Hürrem Sultan’ın isteği üzerine Mimar Sinan tarafından inşa edilmiştir. Hamam, İstanbul’un kalbinde, Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında, eski Zeuxippus (Zöksippus) Banyoları alanında yer alır. Bu özel yapının mimari açıdan en dikkat çekici yönü, kadın ve erkek bölümlerinin aynı eksen üzerinde ve tamamen simetrik şekilde tasarlanmış olmasıdır. Bu düzenleme, o dönemde bir ilktir ve Hürrem Sultan’ın estetik duyarlılığı ile kadın-erkek eşitliğine verdiği önemi yansıtır.
İlknur Dayoğlu, işte tam da bu detaydan etkilenmiştir. Hamamın hem kadınlar hem de erkekler için eşit seviyede inşa edilmiş olması, yapının dengeli ve hoş görünümü ve tüm tarihi zorluklara rağmen günümüze kadar ayakta kalmış olması, sanatçının bu eseri seçmesinde belirleyici olmuştur.
Eserin kompozisyonunda, hamamın genel yapısı ortada yer almakta, sağda ve solda kadın ve erkek bölümleri ayrı ayrı ve zarif bir bütünlük içinde resmedilmiştir. Ortadaki yüksek kemerli giriş ve arka planda yer alan yıldız desenli geometrik motif, Osmanlı mimarisinin ışık ve sadelik anlayışını vurgular. Ağaçlar, bulutlar ve kuşlar gibi çevresel detaylar ise yapının doğayla uyum içindeki varoluşunu ve zamana karşı direncini sembolize eder.
Hamamın iç sahnelerinde, günlük yaşamın sıcaklığı ve insani dokunuşu hissedilir. İlknur, figürlerin kurgusunu yaparken sadece bir tarihi mekanı değil, orada yaşanmış hayatları, anları ve hikayeleri de resmetmiştir. Bu yaklaşımıyla, taşın ve kubbenin sessizliğini, insani varoluşun sıcak sesiyle buluşturmuştur.
İlknur Dayoğlu için minyatür, sadece mimariyi betimlemek değil; onu bir yaşam sahnesi haline getirmek demektir. Bu eserde de, detaylı ama hafif bir anlatımla hamamın hem fiziki hem de ruhani boyutu izleyiciye sunulmuştur.
Tezhip ve minyatür, İlknur için “matematik ve geometri bilgisinin sanatla ruh bulduğu” alanlardır. Her çizgi, her oran, her renk geçişi, bir iç düzen ve ritim arayışının dışavurumudur. İlknur, bu eserde de canlılığı, düzeni ve sonsuzluk duygusunu; tarihi bir yapının içinde zamansız bir sahne yaratarak işlemiştir.
Hürrem Sultan Hamamı, geçmişten bugüne taşınan bir estetiğin, insani değerlerin ve sanatın ortak hafızası olarak İlknur Dayoğlu’nun zarif anlatımıyla yeniden can bulmuştur.