Tezhip ve Minyatür

İlknur Dayoğlu
Tezhip ve Minyatür Sanatçısı

İlknur Dayoğlu, 1968 yılında İstanbul’un tarihi semti Kanlıca’da doğmuştur. Ailesi, kökleri Rize’nin Çayeli ve Limanköy bölgelerine uzanan köklü bir geçmişe sahiptir. Eğitim hayatına Kanlıca Sedat Simavi İlkokulu’nda başlamış, ardından Kandilli Kız Lisesi’nde ortaokul ve lise öğrenimini tamamlamıştır. 

Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, tüm iş hayatını tek bir şirkette sürdürmüş ve bu kurumu yalnızca bir iş yeri değil, aynı zamanda sıcak bir aile ortamı olarak görmüştür. İş hayatı boyunca sadakat, güven ve çalışkanlık gibi değerleri benimsemiş; bu değerler sanat yaşamına da ilham vermiştir.

Sanatsal ilgisinin başlangıcı, iş yerinde yaşadığı özel bir farkındalık sürecine dayanmaktadır. Patronu İlker Dönmez’in eşi Zeynep Hanım’ın ofis duvarlarını süsleyen tezhip çalışmaları ile klasik Türk süsleme sanatlarına duyduğu hayranlık canlanmış ve iç dünyasında uzun zamandır var olan sanat sevgisi dışa vurmuştur.

2007 yılında eşi Ayhan’ın işi dolayısıyla Adana’ya taşındıklarında, bu tutkusu somut bir adım haline dönüşmüş; Mesut Dikel Atölyesi’nde tezhip eğitimi alarak sanat yolculuğuna başlamıştır. İstanbul’a döndüğünde ise Aynur Göksu’dan tezhip ve minyatür dersleri alarak kendini daha da geliştirmiştir.

Sanatını daha akademik bir zemine taşımak isteyen İlknur Dayoğlu, 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deontoloji Bölümü Tıp Tarihi Kürsüsü bünyesindeki Süheyl Ünver Nakkaşhanesi’ne kabul edilmiştir. Prof. Dr. Nil Sarı’nın başkanlığında dört yıl süren bu yoğun eğitim sürecinde klasik tezhip teknikleri, desen tasarımı, altın kullanımı ve sanat tarihi gibi alanlarda derin bir bilgi birikimi edinmiştir. Eğitim süreci boyunca Emel Duan, Süreyya Alper ve Jale Yavuz gibi değerli hocalardan dersler almıştır.

Bu titiz eğitim sürecinin sonunda, 4 Kasım 2015 tarihinde tezhip sanatındaki yetkinliğini ve olgunluğunu belgeleyen tezhip icazetini almaya hak kazanmıştır. Aldığı icazet, sanat yaşamında önemli bir dönüm noktası olmuş; klasik sanatlar konusundaki yaklaşımını daha bilinçli, daha özgün ve daha derin bir çizgiye taşımıştır.

Tezhipteki ustalığını pekiştirdikten sonra, sanat yolculuğunu minyatür sanatıyla zenginleştirmiştir. İstanbul Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Klasik Türk Bezeme Sanatları Atölyesi’nde değerli ve kıymetli hocası Gaye Özen’den eğitim alarak minyatür sanatının inceliklerine vakıf olmuş; 2019 yılında minyatür icazetini de alarak bu alandaki ustalığını tescillemiştir.

Bugün, sanatsal çalışmalarını Klasik Türk Bezeme Sanatları Atölyesi önderliğinde düzenlenen ve düzenlenecek proje bazlı çalışmalar kapsamında sürdürmektedir. Proje bazlı çalışmalar sayesinde hem klasik sanatların gelecek nesillere aktarılmasına katkıda bulunmakta hem de kişisel sanatsal gelişimini sürdürmektedir.

Sanat Anlayışı ve Hayat Felsefesi

İlknur Dayoğlu için sanat, yalnızca estetik bir uğraş değil; zamanın akışını unutturan, ruhu iyileştiren bir içsel yolculuktur. Tezhip ve minyatür çalışmalarında yaşadığı derin konsantrasyon hali, psikolojide “flow” (akış) olarak tanımlanan özel bir bilinç durumuna karşılık gelir. Sanat, onun için bir varoluş biçimi, yaşamın içinde bir denge ve anlam kaynağıdır.

Hayata bakışını ise, topluma katkıda bulunmak, çalışmak ve üretmek, iyi bir insan olmak, ahirete hazırlık bilinciyle yaşamak, mevcudiyetinin gereğini yerine getirerek iz bırakmak temel değerleri üzerine kurmuştur. Yardım etmek, çözüm üretmek, verilen görevleri hakkıyla yerine getirmek gibi sorumluluklar hem sanat yaşamında hem de kişisel hayatında ona yön veren ilkeler olmuştur.
Sanatı da tıpkı hayatı gibi, insanlığa katkı sağlama ve güzellikleri çoğaltma amacıyla şekillenmiştir.

Katıldığı Sergiler

• 01 Ekim – 05 Ekim 2013 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla İstanbul Tarihi Yarımada – Yıldız Teknik Üniversitesi
• 14 Ekim – 22 Ekim 2014 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla İstanbul Tarihi Yarımada – İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü
• 08 Mart – 17 Mart 2015 – Minyatür ve Bezeme Sanatıyla Anne – Şehitkamil Kültür ve Kongre Merkezi, Gaziantep
• 04 Kasım – 13 Kasım 2015 – Sertifika Töreni ve Tezhip-Minyatür Sergisi – İstanbul Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi, Beyazıt
• 22 Kasım – 02 Aralık 2016 – Minyatür Sertifika Töreni ve Sergisi – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 11 Mayıs – 18 Mayıs 2017 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Bahar – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 17 Ekim – 26 Ekim 2017 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Sivas Darüşşifası – Şems-i Sivas-i İl Halk Kütüphanesi, Sivas
• 24 Nisan – 10 Mayıs 2018 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Sivas Darüşşifası – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 28 Kasım 2018 – 26 Aralık 2018 – Minyatür Sertifika Töreni ve Sergisi – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 12 Mart – 10 Nisan 2019 – Tezhip ve Minyatür Sergisi – İstanbul Üniversitesi Fuat Sezgin Kongre ve Kültür Merkezi
• 20 Mayıs – 31 Mayıs 2019 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Sultanların İstanbul’a Vakfettiği Mimari Eserler – İstanbul Üniversitesi
• 19 Kasım – 30 Aralık 2019 – Tezhip ve Minyatür Sertifika Töreni ve Sergisi – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 03 Mart – 13 Mart 2020 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Kadın – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 16 Kasım – 29 Kasım 2021 – Selçuklu’dan Günümüze Tezhip ve Minyatür – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 08 Mart – 25 Mart 2022 – Geçmişten Günümüze Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Münhani – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 10 Mayıs – 26 Mayıs 2022 – İslam Medeniyetinin Sanata Yansıması – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 11 Kasım – 20 Kasım 2023 – Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Sağlıkta Yardımlaşma – İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası
• 27 Ocak – 31 Mart 2025 – Türk Kültür ve Sanatında Hayat Ağacı – Zeyrek Akademi
• 21 Nisan  –  20 Mayıs 2025 – Renklerin Aşkı (Kişisel Sergi)  – Zeyrek Akademi

Eserlerinin Yer Aldığı Kitaplar

• Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Anne (2016)
• Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Sivas Darüşşifası (2017)
• Tezhip ve Minyatür Sanatıyla Tarihi Yarımada (2023)

İlknur Dayoğlu, halen doğup büyüdüğü Kanlıca’daki tarihi aile evinde yaşamaktadır. Üç kuşak bir arada yaşanan bu ev, köklerine ve geleneklerine duyduğu bağlılığın en somut ifadesidir. Kanlıca’nın dokusunda büyüyen bu sanatçı, yaşadığı çevreden aldığı ilhamla, klasik Türk sanatlarını yaşatmaya ve yeni nesillere aktarmaya devam etmektedir.